Otobüs ile Büyük İtalya Turu

Yolda verilecek uygun kahvaltı ve ihtiyaç molalarıyla, Dedeağaç, Gümülcine, İskeçe, Kavala, Selanik güzergâhında ilerleyerek, otoban üzerinde yapacağımız rahat bir yolculuğun ardından, “Yunanistan’ın Kapadokya’sı” olarak tanımlanan Kalambaka-Meteora bölgesine doğru muhteşem bir doğa manzarası eşliğinde yolumuza devam ediyoruz. Öğle saatlerinde Tesalya ovasının kuzeyinde bulunan Meteora’ ya varıyoruz. Deniz dibindeki yığılmalardan denizin çekilmesiyle oluşan “şahin kayası” tarzı tepelere kurulmuş olan ve rahiplerin bugün de yaşadığı, ortaçağ dönemine ait görkemli Ortodoks Manastırlarının bulunduğu bölgede, bölge tarihi ve manastır yaşamı hakkındaki bilgiler eşliğinde, koşullara bağlı olarak bir ya da iki manastır ziyaret ediyoruz. Tüm bölgeyi otobüs ile gezerek ve masallardan fırlamış izlenimi yaratan coğrafyasının tadını çıkaracağımız fotoğraf molaları vererek, turumuzu tamamlıyor ve Meteora’ nın eteklerinde kurulu şirin Kalambaka kentinde yemek için serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanı takiben Meteora’ dan ayrılıyor ve Osmanlı dokusunun etkileyici bir yoğunlukta korunduğu ve göl kıyısındaki konumu ile Yunanistan’ ın doğal güzelliğiyle de ünlü kenti olan Yanya’ ya varıyoruz. Akşam yemeği için serbest zaman veriyoruz. Yanya’ dan ayrılıyor ve İtalya’ nın Bari şehrine geçmek için keyifli bir feribot yolculuğuna başlamak üzere Yunanistan’ ın İgoumenitsa Limanına ulaşıyoruz. Adriyatik Denizi üzerinde konforlu bir feribot ile harika bir gece yolculuğu bizi bekliyor.

NOT:Yunanistan-İtalya gece Feribot seyahatinde yolcularımıza tahsis edilen koltuk çeşidi Uçak tipi Pullman`dır. Feribot yolculuğunu özel kamarada geçirmek isteyen misafirlerimiz için; 1,2,3 veya 4 yataklı kamara tahsis edilebilmektedir (ekstra).

Yunanistan –İtalya arasında Adriyatik Denizini aşarak yapacağımız feribot yolculuğumuzu tamamlıyor ve sabah saatlerinde İtalya’ nın liman kenti Bari’ ye ulaşıyoruz. Bari’ den otobüsümüz ile hareket ediyor ve öğle sonrası Pompei Antik Şehri’ ne varıyoruz. Önce antik kent çevresindeki bir yerel restoranda serbest öğle yemeği alıyoruz(ekstra). Milattan Sonra 79 tarihinde  Vezüv Yanardağı’ nın iki gün süren faaliyeti sonucu volkanik kül ve cürufun altına gömülerek yok olan ve 1599 yılında tesadüfen yeniden keşfedilerek, yapılan kazılarla büyük bir bölümü gün yüzüne çıkarılan, günümüzde UNESCO` nun Dünya Miras Listesi`nde olup İtalya` nın en popüler turistik merkezlerinden olan antik kenti ziyaret ediyoruz. Ziyaretimiz sırasında Odeon, Büyük Tiyatro, Lupanare (Genel Ev), Forum gibi yapıların yanı sıra kentin gelişmişliğine tanıklık eden ana bulvarlarını, sutaşıma sistemlerini ve yüzyıllar boyunca lav altında kalmış, taşlaşmış insan figürlerini de görüyoruz. Ziyaretimizi takiben Vezüv Yanardağı’ nın eteklerinden ilerleyerek, İtalya’ nın Roma ve Milano’ dan sonra üçüncü büyük şehri olan Napoli’ ye varıyoruz. Güney İtalya’ nın bu en karakteristik şehrinde yapacağımız panoramik turumuzun ardından, başta Castel Nuovo (Yeni Kale), San Carlo Tiyatrosu, Umberto Galerisi, Napoli Kraliyet Sarayı, San Francesco Bazilikası ve Plebiscito Meydanı gibi kentin en önemli unsurlarını göreceğimiz yürüyüş turumuzu gerçekleştiriyoruz. Fotoğraf, alışveriş ve yerel lezzetlerin değerlendirilmesi için vereceğimiz serbest zamanın ardından Napoli’ den ayrılıyor ve Roma’ ya gidiyoruz. Geceleme Roma’ da otelimizde.

Sabah Kahvaltısı Dahil
Öğle Yemeği Extra
Akşam Yemeği Extra

Otelimizde alacağımız kahvaltıyı takiben, tam günlük Roma programımız için otelimizden ayrılıyoruz. İlk olarak dünyanın en eski kentlerinden olan Roma’da Vatikan’ a ulaşıyoruz. Seeland’ dan sonra dünyanın en küçük ikinci devleti olarak bilinen, Katolik mezhebinin ruhani merkezinde, ilgili anlatımların ardından verilecek serbest zamanın yetmesi durumunda, önünde her daim uzun kuyruklar olan Aziz Petrus Bazilikası'nı ziyaret ediyoruz. Burada serbest zaman vererek öğle yemeğimizi alıyoruz(ekstra). Cem Sultan’ ın da esir tutulduğu Castel Sant’ Angelo (Kutsal Melek Kalesini) ve Antik Roma` nın tüm tanrıları için tapınak olarak inşa edilen, 7. yüzyıldan sonra kilise olarak kullanılan ve İtalyan Krallığının ilk kralı olan II. Vittorio Emanuele panoramik gördükten sonra sembol yapılarından olan Kolezyum’ u görmeye gidiyoruz. Kolezyum, tarihte gladyatör dövüşlerinin yanı sıra pek çok halk gösterileri, taklit deniz savaşları, hayvan avcılığı, infazlar, meşhur savaşların yeniden canlandırılması ve klasik mitolojiye dayanan dramalara da sahne olmuştur. Antik dönemin en ünlü arenası en güzel yerden görerek fotoğraf molamızın ardından yürüyüş turumuz için otobüsümüzden inerek Antik Domitian Hipodromu'nun kalıntılarını görerek bugün onun yerinde bulunan ve merkezindeki Dört Nehir Çeşmesi (Fontana dei Quattro Fiumi) ile ünlü Navona Meydanı’ nı ve ardından kentin gene en sembol yapılarından olan Panteon’ u ziyaret ediyoruz.Dünyadaki en ünlü çeşmelerden olan ve Aşk Çeşmesi olarak bilinen Trevi Çeşmesi’ nden başlayarak, adını yakınında bulunan ve 17. yüzyıldan beri varlığını sürdüren ve adını İspanya Büyükelçiliği’ nden alan İspanyol Meydanı'nda sonlandıracağımız bir yürüyüş turu yapıyoruz. II. Ramses tarafından yaptırılmış bir Dikilitaş bulunan, Antik Roma’ nın en tarihi meydanlarından olan Popolo Meydanı'nda gezinti ve akşam yemeği için serbest zaman veriyoruz.Geceleme Roma’ da otelimizde.

Sabah Kahvaltısı Dahil
Öğle Yemeği Extra
Akşam Yemeği Extra

Otelimizde alacağımız kahvaltıyı takiben, Roma’ dan ayrılıyor ve Floransa yönünde ilerliyoruz. İlk durağımız Orta İtalya’ nın Toskana bölgesinde bulunan ve tarihi şehir merkezi, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine alınan, sahip olduğu ortaçağ görüntüsünün yanı sıra Piaza del Campo Meydanı ve bu meydan etrafında geleneksel olarak her yıl şehir mahalleleri arasında yapılan at yarışlarıyla (Palio) dünyaca ünlü Siena olacak. Burada yapacağımız yürüyüş turumuza Ortaçağ atmosferini yaşatan sokakları ve evlerinin yanı sıra 1348 yılından günümüze ulaşan ve İtalya’ nın en etkileyici kiliselerinden olan Siena Katedrali (Duomodi Siena) San Giovanni Vaftizhanesi'ni görerek başlıyoruz. Yine Ortaçağ’ dan günümüze ulaşan Belediye Sarayı ve 102 metre yüksekliği ile İtalya’ nın ikinci büyüğü olan Mangia Kulesi’ nin çevrelediği ve Avrupa’ da ki Ortaçağ Meydanları arasında en büyüklerinden olan Campo Meydanında (Piazza del Campo) turumuzu tamamlayarak serbest zaman veriyoruz. Siena’ dan hareketle öğleden sonra saatlerinde bir dönem İtalya Krallığına da başkentlik yapmış olan, İtalyan Rönesansı’ nın doğum yeri, Leonardo da Vinci ve Michelangelo’ yu yetiştiren, ünlü yazar ve şair Dante’ nin yaşamış, ilham almış olduğu ve bugün Toskana bölgesinin başkenti olan Floransa’ ya ulaşıyor ve yürüyüş turumuza başlıyoruz. İlk olarak Avrupa’ nın en büyüklerinden biri ve İtalya’ nın en büyüğü olan Milli Kütüphane ve Fransisken mezhebinin en önemli kilisesi, Michelangelo, Galileo, Dante, Machiavelli, Foscolo, Gentile, Rossini ve Marconi gibi en ünlü İtalyanların mezar yeri olması nedeniyle “İtalyan Şöhretleri Tapınağı” olarakta bilinen Santa Croce Bazilikası’ nı görüyoruz. Ardından adını önünde bulunduğu Eski Saraydan (PalazzoVecchio) alan ve çevresini süsleyen birçok heykel nedeniyle adeta bir açık hava müzesi gibi görünen Senyörler Meydanına (Piazza Signoria) ulaşıyoruz. Aralarında Benvenuto Cellini tarafından yapılan bronz Perseus Heykeli’ nin de bulunduğu nefes kesici güzellikteki heykelleri görerek, Eski Köprü’ ye(PonteVecchio) ve ardından sokak sanatçıları ve ünlü kafeleriyle bilinen Cumhuriyet Meydanı’ na (Piazza Della Repubblica) ilerliyoruz. Kelimenin tam anlamıyla görsel bir şölen şeklinde geçecek Floransa yürüyüş turumuzu 1296-1436 yıllarında inşa edilen, 90 metre yüksekliği ve 42 metre çapıyla Rönesans` ın ilk önemli mimarlık ürünlerinden sayılan kubbesiyle ünlü Floransa Katedraliyle(Cattedrale di Santa Maria del Fiore) sonlandırıyoruz. Gezinti, alışveriş ve akşam yemeği için vereceğimiz serbest zamanın ardından Monte Catini bölgesinde bulunan otelimize yerleşiyoruz.

Sabah Kahvaltısı Dahil
Öğle Yemeği Extra
Akşam Yemeği Extra

Otelimizde alacağımız kahvaltıyı takiben, Milano yönünde ilerliyoruz. İlk durağımız şehrin katedrali için çan kulesi olarak inşa edilen ve eğikliği ile dünyaca ünlenen Pisa Kulesi’ nin bulunduğu Pisa Şehri olacak. Edindiği şöhret ile şehri ve ait olduğu kiliseyi bile gölgede bırakan kulenin yanı sıra Pisa Katedralini (Cattedrale di Pisa), Anıt Mezarlık (Campo Santo), San Giovanni Vaftizhanesi'ni göreceğimiz Mucizeler Meydanı’ nda (Piazza dei Miracoli) ilgili anlatımları takiben serbest zaman veriyoruz. Pisa’ dan ayrılıyor ve İtalyan Rivierası boyunca kuzeye ilerliyoruz. Serbest öğle yemeği almak üzere Ligurya kıyılarının en karakteristik sahil kasabalarından Santa Margherita’ ya giriyor ve bölgeyi tanıyacağımız ilgili anlatımların ardından serbest zaman veriyoruz. Arzu eden misafirlerimizle (ekstra) pek keyifli ve kısa bir vapur yolculuğu yaparak, rengârenk evlerin çevrelediği küçük limanı ile İtalya’ nın ve Avrupa` nın en resimsel yerleşkelerinden biri olan ve 60’lı yılların o harika şarkısına ilham ve adını veren Portofino’ ya geçiyoruz. İlgili tanıtımın ardından gezinti için serbest zaman veriyoruz. Ardından Portofino ve Santa Margherita’ dan ayrılıyor Ceneviz (Genova) üzerinden, Alpler ile İtalya’ nın omurgası olarak bilinen Apenin Dağları arasından, iki buçuk saatlik keyifli bir yolculukla İtalya’ nın Roma’ dan sonra ikinci büyük şehri olan Milano’ ya ulaşıyoruz. Ülkenin otomotiv ve moda merkezi olan şehir, aynı zamanda sanat ve lirik opera merkezi olarak da bilinir. Geceleme Milano’ da otelimizde.

Sabah Kahvaltısı Dahil
Öğle Yemeği Extra
Akşam Yemeği Extra

Kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, MİLANO’dan ayrılıyor ve ülkenin doğal güzellikleri ile en çok ilgi çeken yörelerinden olan COMO GÖLÜ’ne doğru yola koyuluyoruz. Kıyılarını İtalyan ve Dünya ünlülerinin villalarının süslediği, ülkenin bu üçüncü büyük gölünde, serbest zaman veriyor, dileyen misafirlerimizle ekstra (25€) bölgeye 45 dakikalık mesafede bulunan İSVİÇRE Alplerinin eteklerinde yer alan LUGANO’ya gidiyoruz. Adını ünlü Lugano gölünden alan bu şehrin tarihi binalarını ve restoranlarını görebileceğimiz bu gezimizde, gerekli bilgilendirmelerimizin ardından, lezzetiyle dünya çapında nam yapmış çikolatalarının tadına bakabilmek, ünlü İsviçre çakılarından ve saatlerinden edinebilmek üzere serbest zaman veriyoruz. Lugano’da geçireceğimiz güzel zamanın ardından COMO GÖLÜ’ne dönüyor ve oradaki yolcularımızla buluşup, VENEDİK yönünde ilerliyoruz. Yolda uygun tesislerde verilecek ihtiyaç molalarının ardından, Ortaçağ ve Rönesans dönemi boyunca denizlerdeki en önemli kuvvet olduğu kadar 13. yüzyıldan 17. yüzyılın sonlarına kadar sanatın ve ticaretin merkezi olan Venedik Cumhuriyeti’nin başkenti VENEDİK’e geçiyoruz. Grand Kanal’a bağlanan kırk beş adet kanal ile çevresinde kurulu kentte yapacağımız yürüyüş turumuzda, İtalyan Krallığının kurucusu Vittorio Emanuele II Anıtı’nı, Hapishaneye giden mahkumların Venedik manzarasını son bir kez görerek iç geçirdikleri rivayetinden adını alan, Ahlar Köprüsü’nü (Ponte Dei Sospiri), Venedik Cumhuriyeti’nin siyasi merkezi olan Dükler Sarayı’nı (Palazzo Ducale) İtalya’nın en büyüklerinden biri olan Aziz Marko Milli Kütüphanesi’ni (Biblioteca nazionale Marciana) görerek, Venedik’in simgesi San Marko Meydanı’na ulaşıyoruz. Bizans mimarisi sanatının en iyi bilinen örneklerinden, içerdiği zengin Bizans mozaikleri nedeniyle “Altın Kilise”olarak bilinen San Marko Bazilikası’nı da gördükten sonra, turumuzu tamamlıyoruz. Arzu eden misafirlerimizle, ekstra olarak düzenlenecek Gondol Turumuzun ardınan, gezinti, alışveriş ve akşam yemeği için serbest zaman veriyor ve otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Trevisio’daki otelimizde.

Sabah Kahvaltısı Dahil
Öğle Yemeği Extra
Akşam Yemeği Extra

Otelimizde alacağımız kahvaltıyı takiben, Treviso’dan ayrılıyor ve Zagreb yönünde ilerliyoruz. Kısa süre içerisinde İtalya’ dan ayrılıyor ve Balkan coğrafyasına geçerek Yugoslavya’ nın dağılmasıyla ilk bağımsızlığını kazanan Slovenya topraklarında ilerliyoruz. İlk durağımız başkent Ljubljana’ nın 50 km kuzeybatısında bulunan Bled Gölü olacak. Dağlar ve ormanlar arasındaki 475 metre rakımlı doğa harikasının ardından Slovenya’ nın başkenti Ljubljana’ yı ziyaret ediyoruz. İlk olarak 11. Yüzyılda inşa edilen ve Ortaçağda Carniola Kontlarının Sarayı olan Ljubljana Kalesi, Ortaçağ kenti ile modern şehri birbirine bağlayan, kentin sembol yapısı Üçlü Köprü (Tromostovje), adını Slovenya’ nın yetiştirdiği en ünlü şair France Preseren‘ den alan Preseren Meydanı, Ulusal Kütüphane ve Fransız Kilisesi görülecek yerler arasındadır. Ljubljana ziyaretimizin ardından Slovenya’ dan ayrılıyor ve Hırvatistan’ a geçiyoruz. Bugünkü son durağımız ülkenin başkenti ve Tuna’ nın en uzun kolu olan Sava Nehri’ nin kıyısına kurulu Zagreb olacak.Yol güzergahında verilecek akşam yemeği molasının ardından otelimize yerleşiyoruz. Geceleme Zagreb’ te otelimizde.

Sabah Kahvaltısı Dahil
Öğle Yemeği Extra
Akşam Yemeği Extra

Otelimizde alacağımız kahvaltıyı takiben,Burada ki turumuza adını 19. yüzyılda yaşamış Hırvat Generali Josip Jelacic anıtından adını alan Ban Jelacic Meydanı’ ndan başlıyoruz. Ev yapımı gıda maddeleri ve taze meyve ve sebzelerin satıldığı, kentin geleneksel ve turistik çiftçi pazarı Dolac Market, Meryem` in Miracı, Macaristan Kralları I. Ladislaus ve Aziz Stephan’ a adanmış, Neo-gotik tarzda inşa edilmiş Zagreb Katedrali, Cumhurbaşkanlığı Köşkü ve Aziz Marko Kilisesi görülecek yerler arasındadır.Niş yönünde ilerliyoruz. Öğleye doğru Hırvatistan’ dan çıkıyor ve Sırbistan topraklarına giriyoruz. Sırbistan’ ın kuzeyinde bulunan, verimli topraklarıyla bilinen Pannonian Ovasında, Tuna’ nın güneyinden, Belgrad ve Paracin üzerinden ilerleyip, gerekli ihtiyaç ve yemek molalarıyla, akşam erken saatlerde Niş’ e ulaşıyoruz. Niş, Sırbistan’ ın Belgrad ve Novi Sad‘ dan sonra üçüncü büyük şehri olup, Balkanlarda yer alan en eski yerleşim birimlerinden biridir ve tarih boyunca Doğu ve Batı arasında bir köprü görevi görmüştür. Aynı zamanda Konstantinopolis’ in (İstanbul) kurucusu ve ilk Bizans imparatoru olan Büyük Konstantin‘ in doğduğu şehirdir. Kentte yapacağımız panoramik turun ardından Roma kalıntılarının üzerine 18. yüzyılın başlarında inşa edilmiş ve Avrupa’ da ki en iyi korunmuş Türk Kalelerinden biri olan Niş Kalesi, şehirde Osmanlı döneminden kalan tek cami olan İslam Ağa Cami, Kral Aleksander Anıtı görülerek turumuzu bitiriyoruz. Kent merkezi olan Kral Milan Meydanı’nda gezinti ve akşam yemeği için verilecek serbest zamanın ardından otelimize yerleşiyoruz. Geceleme Niş’ te otelimizde.

Sabah Kahvaltısı Dahil
Öğle Yemeği Extra
Akşam Yemeği Extra

Otelimizde alacağımız kahvaltıyı takiben, Niş’ ten ayrılıyor ve İzmir yönünde ilerliyoruz. Haçlı Seferlerinin güzergâhı olan, Bizans’ın “Ordu Yolu” ve Osmanlıların Avrupa topraklarındaki fütuhat sürecinde “Sağ Kol” olarak tanımladığı Niş Vadisi hattını izleyerek, Dimitrovgrad üzerinden Bulgaristan sınır kapısına ulaşıyoruz. Sofya üzerinden, Meriç Nehri vadisinde ilerleyerek, Haskovo ve Harmanlı üzerinden Kapıkule sınır kapısına ulaşıyoruz. Pasaport ve gümrük işlemlerimizi tamamlayarak,Sabah erken saatlerde İzmir’ e ulaşıyor ve siz değerli misafirlerimizle bir başka  İzmir Gezi Fırsatları  organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.