Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra Toledo gezisi için otelimizden ayrılıyoruz. 1560 senesinde II. Felipe imparatorluğunun Başkentini Madrid şehrine taşıyana kadar, döneminin en önemli kültür, ticaret ve askeri merkezi olan Tajo Nehri'nin çevresinde kıvrılarak koruma altına aldığı, UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi'ne koyduğu Toledo'da gerçekleştireceğimiz bu gezimizde, ilk olarak şehre kuş bakışı bakıp, muhteşem fotoğraflar çekip, Alcantra ve San Martin Köprüleri ile Bisagra Kapısı'nı gördükten sonra Orta Çağ'ın en önemli ekipmanları olan çelik zırh, kalkan ve kılıçların imal edildiği ve bu alanda haklı bir unvana sahip dünyaca meşhur Toledo Çelik’inin geleneksel yöntemlerle üretildiği bir fabrikayı ziyaret ederek, harlanmış ateşte çelik ustalarının güçlü çekiç darbeleriyle büyük bir ustalıkla eserlerine şekil verişlerini yakından görecek, çeliğin Endülüs döneminde el işçiliği ile buluşarak Şam İşi olarak ünlenmiş çelik tabaklar ve takılar üzerine 24 ayar altın telinden telkâri ustalarının incelikle çıkardığı işçilikleri göreceğiz. Ardından Toledo'nun tarihi sokaklarında zamana bir yolculuk bizleri bekliyor. Şehirde Türkçe ve yerel rehberlerimiz eşliğinde gerçekleştireceğimiz yürüyüş turunda, Toledo'nun tarihi yapılarını, Yahudi Mahallesini, Eski Sinagog ve günümüz Seferad Müzesi ‘ni göreceğiz. Burada vereceğimiz kısa serbest zamanda alışveriş yapabilir, Toledo'nun kendine has lezzeti dünyaca bilinen badem tatlısı Marzipan’ın tadına bakabilirsiniz, serbest zamanın ardından ise otobüsümüz ile Granada şehrine geçiyoruz. Geceleme Granada ‘daki otelimizde.

Sabah kahvaltısını otelimizde aldıktan sonra Endülüs ’ün incisi Granada ‘da turumuza başlıyoruz. Granada denilince ilk akla gelen yapılardan bir tanesi olan; Elhamra Sarayı ‘nda tura başlıyoruz. Bizimde Granada’da ilk durağımız muhteşem bahçeleri ve inanılmaz güzellikteki süslemeleri ile Elhamra Sarayı olacak. Uzun saray turumuz sırasında hem Ben-i Ahmer Krallığı’nın harikalarını seyre dalacağız, saray çıkışı San Nikolas Tepesi’nden göreceğimiz Granada manzaralarıyla kucaklaşacağız. Eski Arap mahallesi olan Albacin’de, sokak sanatçılarının hoş ezgileriyle dik sokakları arşınlayıp, şehrin ana caddesi Gran Via caddesine ve şehri alan kraliçenin adını taşıyan Isabel de Catholica meydanına ulaşacağız. Kısa bir kahve yada nane çayı molası sonrası Granada Katedrali, çarşılar ve irili ufaklı özel müzeler bizleri bekliyor. Dileyen misafirlerimiz bu güzel kentin çarşılarında gezerken, dileyen misafirlerimiz ise her köşe başında sizi karşılayan kentin birbirinden güzel meydanlarındaki cafelerinde meşhur tapasları tadabilirler. Turumuzun bitiminde Malaga ‘ya geçiyoruz. İspanya’nın Akdeniz ruhunu en çok hissettiren, adı Picasso’yla özdeşleşen Malaga ’yı tüm güzellikleriyle keşfediyoruz. Malaga kentinin ve Akdeniz’in muhteşem manzarasını izleyebileceğiniz Gibralfaro Kalesi, Dış kısmı Barok, iç kısmı ise Rönesans stilli Malaga Katedrali, şehir kültürünü tanımak isteyen gezginlerin uğrak yeri Larios Caddesi, zarif demir ve cam gölgelik, mudejar kemerleri, muhteşem bir vitray pencereleri olan yerel halkın taze meyve ve sebzeler için tercih ettiği pazar olan Mercado Central de Atarazanas, Malaga ’nın atmosferini ve tarihini yaşamak için harika bir yer olan Malaga Limanı,mavi bayrak ödüllü “Güneş Sahili” adıyla ünlenen Malaga’nın toplam 15 kilometre uzunluğundaki plajları görüldükten sonra Malaga ’dan ayrılıyoruz. Konaklamamız Algeciras veya civardaki otelimizde.

Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, İspanya’dan feribot ile Cebelitarık boğazını geçerek varacağımız Tanca şehrinde panoramik şehir turumuzu gerçekleştireceğiz. Fas'ın bu güzel sahil kentinde, camileri, hanları, çarşıları, dar sokakları ve kendine özgü evleri ile Fas'ı tanıma ve kuskus pilavı ile ünlü leziz Fas mutfağını tatma şansımız olacak. Özellikle uygun fiyatlarıyla Tanca çarşılarında zevkle gezecek ve aradıklarınızı bulabileceksiniz. Rengarenk kapılar ile bezeli dar sokakları, İslam kültürü ile bezenmiş yapıları ile Tanca hafızalarınızda mutlaka yer edecektir. Gece konaklamamız da Tanca 'daki otelimizde.

Sabah kahvaltısının ardından yola çıkıp Casablanca’ya varacağız. Avangart ruhlu, beyaz şehir Casablanca’yı gezmeye Birleşmiş Milletler Meydanı ve Muhammed V Bulvarı ile başlıyoruz. Tarihi Habus Meydanı ve Hassan II Camii’ni ziyaret edeceğiz. (Camiye giriş tura dahil değildir, isteyen misafirler girebilir) İç mekânda 25.000 kişinin aynı anda namaz kılabildiği caminin avlusunda 80.000 kişi toplanabilir ayrıca 200 metrelik minaresinde bulunan lazer lambası 35 km uzaklığa kadar namaz vaktini bildirir. 20 bin metrekare alana kurulu yapı günün en etkileyici gezisi olacaktır. Atlas Okyanusu kıyılarındaki Corniche semti yine ilginç duraklardandır. Casablanca şehrinde yapacağımız panoramik gezimizin ardından konaklama için otelimize geçeceğiz. Geceleme Casablanca ‘daki otelimizde.

Sabah kahvaltısının ardından yola çıkıp yine Tanca üzerinden feribot ile İspanya’ya döneceğiz. Dönüşte Tarifa Limanı ‘nı ve İngiliz toprağı olan Cebelitarık yarımadasını görerek, Sıradaki durağımız Endülüs özerk bölgesinin sanat, kültür ve ekonomi merkezi Sevilla. Şehirde vereceğimiz serbest zaman sonrasında otele transfer olacağız. Geceleme Sevilla ‘daki otelimizde.

Özerk bölgelerinden Cordoba. Şehirde bizi öncelikle Guadalquivir nehri karşılayacak. Tarihi Roma köprüsünün üzerinden yürüyüp, Roma kapısını geçerek kente giriş yapacağız. 2000 yıllık kentin, en görkemli yapısı, dünyanın en büyük camilerinden olan, 850 adet sütun üzerinde yükselen Kurtuba Ulu Camii’ni ziyaret edeceğiz. Kurtuba Camii’nin görkemine tanıklık ettikten sonra durağımız eski sokaklar olacak. Yolumuz üzerinde Cordoba’nın çiçek sokakları, Endülüs mimarisinin tüm inceliğini yansıtan eski han ve Cordoba evleri var. Birbirinden güzel avlulardan geçerken, havuzlarda şırıldayan suyun sesi kulaklarımızı dolduracak, gözlerimiz ise bin bir renk çiçeklerleri seyre dalacağız. Son olarak tarihi şehir merkezinde vereceğimiz kısa bir serbest zamanın ardından, 1,5 saatlik bir yolculuk ile Sevilla'ya geçeceğiz. Andalucia’nın başkenti Sevilla sıradaki durağımız. Sevilla’da gezimize Plaza de Espana’nın da yer aldığı Maria Luisa Parkı ve Plaza America ile başlayacağız. İspanya İmparatorluğu'nun sömürgelere açılan kapısı Sevilla’da her köşede sömürgelerden elde edilen zenginliğin izlerini görmek mümkün. İçerisinde Cristof Colomb’un mezarı da yer alan, dünyanın en büyük üçüncü katedrali Sevilla Katedrali sıradaki durağımız. Katedralin hemen yanı başında ise Endülüs Emevi Devleti’nin hatırasını taşıyan, katedralin üzerine inşa edildiği camiden günümüze ulaşabilen son parça Hiralda Minaresi’ni göreceğiz. Ardından rehberimiz eşliğinde gerçekleştireceğimiz yürüyüş turumuzda Endülüs ve Hıristiyan ortak mirası mimarisi ile şekillenmiş Kastilya krallarının sarayı Alcazar ve keşiften 19.yy.a kadar Amerika kıtasına yapılan tüm deniz seferlerinin kayıtlarının tutulduğu Hint Arşivleri'nin arasından geçerek "eski" Sevilla olarak adlandırılan Santa Cruz mahallesinin eski dar sokaklarına ulaşacağız. Yürüyüşümüzün sonunda Sevilla Üniversitesinin merkez kampüsü olarak kullanılan, eski tütün fabrikası ve günümüzde deniz müzesi olan Torre del Oro yani Altın Kule’yi gördükten sonra sırada bir zamanların "Çingene mahallesi" Betis'in karşı yakasında vereceğimiz serbest zaman sonrasında otelimize geçeceğiz. Dileyen misafirlerimiz ekstra aktivite olarak düzenlenecek Flamenco Gecesi 'ne katılabilirler. Gezimizin ardından otelimize transfer ve geceleme Sevilla ‘daki otelimizde.

Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, sıradaki durağımız Sarı Tramvayları ile ikonikleşmiş Portekiz ‘in en gözde şehirlerinden bir tanesi olan Lizbon ’a hareket ediyoruz. Varışta Belem bölgesinde vereceğimiz serbest zamanda ünlü Belem turtalarını deneyebilirsiniz. Ardından Lizbon turumuz başlıyor olacak. Jeronimos Manastırı’nın kilise kısmı ziyaretinden sonra Tajo nehrinin kıyısındaki Belem Kulesi ile Keşifler Anıtı´nda fotoğraf molası için duraklayacağız. Şehrin en eski ve 1755 depreminden en az hasar görmüş semti olan adını Arapça hamam kelimesinden almış ve sadece yürüyerek keşfedilebilen Alfama semtinde kısa bir yürüyüş gerçekleştirdikten sonra tekrar aracımıza döneceğiz. Yol boyunca göreceğimiz Praça do Comercio´dan Baixa semti, Rossio ve Restauradores meydanlarından geçip şık butiklerin bulunduğu Liberdade caddesinin sonunda yer alan Marques de Pombal meydanına nazır Eduardo parkının üst terasında verilecek fotoğraf molasından sonra turumuzu tamamlayarak, otelimize yerleşeceğiz. Dileyen misafirlerimiz ile beraber Portekiz ‘e özgü ekstra aktivite olarak Fado Gecesi ‘ne (Yemekli) katılabilirsiniz. Portekiz’in ünlü ve hüzünlü Fado müziğini porto ya da douro şarabı eşliğinde dinleyerek, Portekiz’in ruhundan bir kesit yaşayabileceksiniz. Bu güzel gecenin ardından otelimize transfer. Geceleme Lizbon ‘daki otelimizde.

Sabah kahvaltımızın ardından Portekiz ‘in en önemli şehirlerinden diğeri olan Porto ‘ya doğru yola çıkıyoruz. Lizbon’un 300 km kuzeyinde bulunan Porto ‘ya doğru yolculuğumuz sürerken yol üzerindeki duraklarımızdan bir tanesi Obidos ‘a uğruyoruz. Yüzyıllar evvelinde yaşadığınızı hissedeceğiniz ve tarihe yolculuk yapacağınız bu küçük kasabada şansımız varsa, gelenekselleşmiş yöresel kıyafetli halkı görebilirsiniz. Yolculuğumuz Porto ‘ya doğru devam ederken "Fatima 'nın Üç Sırrı" mucizesi ve uğuru ile ünlenen, her yıl binlerce Hristiyan hacıya ev sahipliği yapan Fatima Kasabası 'nı keşfedeceğiz. Fatima gezisi sonrasında yüksek koylarla çevrili Nazare 'yi görüyoruz. Serbest zaman sonrası, Porto’ya varışta panoramik şehir turumuzu gerçekleştiriyoruz. Modern ticaret ve iş merkezi olarak bilinen Boavista semtinden sonra ilk durağımız Atlantik Okyanusu kıyısında yer alan Queijo kalesi hudutları olacaktır. Buradan Douro nehrinin okyanusa döküldüğü yerdeki eski bir balıkçı köyü Foz mahallesinden geçerek nehir kıyılarından Porto merkeze doğru ilerliyoruz. Parkurumuz Carmo meydanından başlayacak. Tarihi kitapçı Lello ve Clerigos kilisesinden geçerek Aliados meydanına ineceğiz UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine alınan, Douro nehri kıyısında yer alan Ribeira semtinin keşfiyle turumuz son bulacak. Geceleme Porto ‘daki otelimizde.

Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra başkent Madrid ‘e doğru yol alıyoruz. Yolumuz üzerinde Salamanca şehrini görme imkânı buluyoruz. Salamanca ‘dan hemen sonra, Madrid ’e ulaştığımızda ilk olarak panoramik şehir turumuzu gerçekleştiriyoruz. İspanya ‘nın kuzeyinde kalan, Tormes Nehri kıyısına kurulmuş olan ve Kartacalılar’dan Romalılar’a uzanan antik tarihi zenginlikleri ile İspanya ‘nın ilk ve Avrupa’nın ise en antik üniversitesi olan Salamanca Üniversitesi ‘ne ev sahipliği yapan şehir etkin bir kültür, ticaret ve turizm kentidir. Tarihi ve kültürel zenginlikleriyle birlikte 1988 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi ‘ne eklenen Salamanca’da gerçekleştireceğimiz çevre gezisi sonrası, 3,5 milyon nüfuslu Avrupa’nın en kalabalık başkentlerinden Madrid 'e ulaşıyoruz. Geceleme Madrid ‘deki otelimizde.

Sabah kahvaltısını otelimizde aldıktan sonra, İspanya Krallığı’nın başkenti ilan edilinceye kadar, yemyeşil arazilerin içerisinde pek de dikkat çekmeyen bir taşra yerleşimi olan Madrid; Avrupa’nın en genç başkentlerinden biridir. Şehrin genişleme aşamalarını ve farklı dönemlerde hüküm süren farklı sanat biçimlerini gözler önüne seren şehir mimarisi ile ziyaretçilerini büyülemektedir. Başkent Madrid, ülkenin en etkileyici gece ışıklandırmasına sahip olan şehridir. Turumuz sırasında; aslanlar tarafından çekilen arabası üzerinde betimlenen doğa tanrıçası Kibele’nin devasa heykelinin bulunduğu Cibeles Çeşmesi ve onun büyüleyici görüntüsünü seyrederken, bir anda kendimizi 1900’lerin en lüks caddesi olan Gran Via’da bulacağız. Bu zarif ve elegant semt sizi hem Art Nouveau ve Modernist mimarisi hem de rengârenk ve canlı hayatı ile karşılayacak. Ardından şehrin en kudretli fakat bir o kadar da sanat ve tarih yüklü olan görkemli sarayı Palacio Real’e geleceğiz. Burada ayrıca dünyaca ünlü gurme pazarı olan ve insanlar tarafından bir yandan keyifli sohbetlerin ve bir yandan da ayaküstü akşam yemeğinin buluşma noktası olarak kabul edilen Mercado de San Miguel’i göreceğiz. San Miguel’in ardından şehrin en değerli meydanı olan, gerçek anlamda mimari bir senfoni olan meydan Plaza Mayor’a gideceğiz. Turumuzun sonunda ise; şehrin Müslüman döneminde doğuda bulunan ve güneşin doğuşuna şahitlik eden şehir kapısından adını alan Puerta del Sol (Güneş Kapısı) meydanına gideceğiz. Madrid’in en işlek yeri olan ve yüzyıllardır hiçbir zaman kalabalığın eksik olmadığı bu meydanda renkli bir molanın tadını çıkaracak, sokak sanatçıları ve müzisyenlerinin keyifli müzikleri arasında keyifli serbest zamanın ardından alana transfer oluyoruz. Madrid Havalimanı ‘na transfer oluyoruz. Check-in, Bagaj ve Sonrasında Gümrük işlemlerimizi bitirerek SunExpress Hava Yolları ‘na ait XQ 921 Sefer sayılı Saat: 19.05 uçuşu ile Aktarmasız Direkt Olarak İzmir ‘e olan uçuşumuzu gerçekleştiriyoruz. İzmir Lokal Saati: 00.05 ‘de varıyor ve vedalaşıyoruz. Bir başka seyahatte görüşmek dileği ile vedalaşıyoruz.

Bilgi-1: Uçuş Saatleri bilgilendirme amaçlı olup Turun gerçekleşeceği tarihte farklılık gösterebilir. Lütfen turdan 1 hafta evvel uçuşlarınızı acentamızdan veya ilgili hava yolunun web sitesinden kontrol ediniz.
Bilgi-2: Grubumuz için 1 pnr oluşturulduğu ve tüm grubun bilgileri bu pnr ‘a yüklendiği için ne yazık ki PNR bilgisi paylaşılmayacaktır. O nedenle belirtilen saatte alanda check-in işlemi yapılabilecektir.

Lokal Rehberlikler + Şehir Turist Konaklama Vergileri + Check Point + Elhamra Sarayı + Cordoba Camii Girişi + Salamanca + Tanca + Casablanca Ücretleri

Kişi Başı: 180,00 EUR. ( 0-2 Yaş Ücretsiz 3-12 Yaş 150 EUR.)

! Tur Esnasında Rehbere ödenecektir.
! Bu bedeller bu turu tamamlayabilmek adına zorunlu bedellerdir.
! Tur tarihine kadar gelebilecek zamlar ön görülemediği için Tur Fiyatına dahil edilememiştir.
! Bu ücretin tabii olduğu girişlerden bir veya daha fazlasının kullanılmaması durumda kısm-i iadesi mümkün değildir.
! Tur tarihine kadar bu bedellere değişiklikler olabilir, lütfen tura çıkmadan 1 hafta önce acentadan güncel rakamı teyit ediniz.